TOKİ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Küçükçekmece Belediyesi’nin başlattığı Ayazma/Tepeüstü Kentsel Dönüşüm Projesi için Ayazmalılara verilen sözler unutulunca, halk yeniden eylemlere başladı. Ayazmalıları barınma hakkı mücadelesinde yalnız bırakmayan meslek örgütleri ve yıkıma karşı mücadele veren diğer mahallelerin sakinleri, düşüncelerini gazetemizle paylaştı.
Şubat 2009’da 18 Ayazmalı aile “hak sahibi” olarak kabul edilmiş ve Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay tarafından peşinatsız ve uygun şartlarda konut sözü verilmişti.
Ancak bu söze rağmen ailelerden 10-15 bin lira tutarında peşinat istenmişti.
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nden Özgür Temiz,
Bezirganbahçe’deki toplu konutlara yerleştirilen ailelere hangi şartlarda ev verildiyse kalan 18 aileye de aynı şartlarda ev verilmesi gerektiğini söyledi. Temiz, “Kentin içindeki zenginlerin, rant gruplarının çıkarına yapılan uygulamalarla yoksullara yönelik uygulamalar arasında fark var. Ayazma’da yaşayan insanlar yok sayılıyorlar. İnsan yerine koymuyorlar. Zenginlerle kokteyl masalarında görüşmeler yapılırken bu insanlara ayda bir kere bir açıklama yapma ihtiyacı duymuyorlar. İnsanların talepleri, beklentileri, hayatları gözetilerek karşılanmalı” dedi.
SARIGÖL’DEN DAYANIŞMA
Ayazmalıların konut mücadelesine destek veren Gaziosmanpaşa Sarıgöl Romanlar Derneği Başkanı Şadi Çatı ise dayanışmaya önem verdiklerini söyledi. Gaziosmanpaşalı Romanlar olarak aynı sorunu yaşadıklarını belirten Çatı, “Sarıgöl mahallemize 27 senedir belediye girmedi. Ne çöpü alındı ne asfaltı yapıldı. Hiçbir konuda bir çalışma yapılmadı. Belediye bir çivi dahi çakmadı. Bu ayın 5’inde yollarımızı yapacaklarını, çöpleri kaldıracaklarını ve evlerimizi boyayacaklarını söylediler. 22 gün geçti, yapılan sadece 150 metrelik bir çöp yığınını biraz düzeltmek oldu” diye konuştu.
Yapılanların kentsel değil rantsal dönüşüm olduğuna değinen Çatı, “27 yıl sonra belediye söz veriyor. Bu insanların çoğu perişan, çok fakir insanlar. Gelip birebir bu insanlarla görüşmüyorlar. İnsanların sağlık sorunları var mı? İşi var mı? Bunları sormuyorlar. Hiçbir şekilde düşüncelerimizi ve sorunlarımızı sormadan gelip evimizi yıkacaklarını söylüyorlar” dedi.
Çatı, sözlerine şöyle devam etti: “Buna ırksal-parasal-rantsal dönüşüm denir ancak. Bizi çıkarları için kullanıyorlar. Devlet ne için var? Milletinin var olmasını sağlamak için değil mi? Biz bu devlette ırkçılığı görüyoruz. Biz tamire varız ama bizi evlerimizden çıkarmasınlar, gitmek istemiyoruz. Verdikleri daireleri tabut diye adlandırıyoruz. Bizim bir kültürümüz var. Yeşil alan, parklar, yollar, bu verdikleri vaatlerin bahane olduğuna inanıyoruz.”
Yıkım karşıtı mücadele ile gündeme gelen bir başka mahalle olan Başıbüyük Mahallesi’nden aynı zamanda Maltepe Belediye Meclis Üyesi olan Adem Kaya ise “Bu ülke dışarıdan gelen göçmenlere bedava konut tahsisi yapabiliyorsa bu 18 aileyi de koruyabilirdi. Bu durumun ayrıca etnik, kültürel, sosyal bir boyutu vardır. Bu bir zorla göç ettirmedir. Sosyal hukuk devletinde bu olmamalı. Dünyaya yardım ederken kendi vatandaşını sürgün etmek ne kadar doğru olabilir? Bunu yapan TOKİ Başkan Vekili Erdoğan Bayraktar. 500 bin konut yaptığını dile getirirken bu 18 aileye verecek yeri yok mudur, diye soruyorum” diye konuştu.
(İstanbul/EVRENSEL)