Ankara’nın ilk işgal evi, Atopya’dakiler anlattı: Amacımız işgali yaygınlaştırmak; ama sadece bir kültür evi değil de eylemli anarşi olarak. Bu, sistemdeki bir çatlaktır ve bu çatlaklar büyümeli, yeni işgal evleri oluşmalı.
Başkentin göbeğinde, Başçavuş’ta bir işgal evindeydik. Sohbet bitip evden ayrıldığımızda, yaklaşık 15 kişilik grubun içerisinden neredeyse kimsenin ismini sormadığımızı, ismimizin sorulmadığını fark ettik. Bize verilen kimlikleri üzerimizden çıkarmış, sadece insan olarak birbirimizle iletişim kurmuştuk ki bu bizim için çok yeni bir şeydi.
Atopya hem bizim İstanbul’dan aşina olduğumuz işgal evlerinden ve sıkışmış hayatlarımızdan çok farklı hem de aslında orada yaşayan insanlar için de alışılmadık bir deneyim. Yeni doğmuş bir çocuğa heceleri tek tek ve büyük bir sabırla öğretirmiş gibi kendi pratiklerini okudukları ve okudukları üzerine düşündüklerinden yola çıkarak geliştirmeye çalışıyorlar. Bazı konularda net olamadıklarını, kuralları reddeden yapılarına rağmen eve beraberlerinde getirdikleri alışkanlıkları bırakana kadar birtakım kurallar belirlediklerini kabul ediyorlar. Kafalarında çelişkiler de var ve bunları aşmak için konuşup tartışıyorlar. Bu ülkede, hatta dünyada olmayan bir şey değil mi artık düşünmek? Bu nedenle çok değerli ve sahip çıkılması gereken bir hareket onların başlatmaya çalıştıkları bu yeni yaşam. [..Daha fazla bilgi]